12 Ekim 2011 Çarşamba

bazen konuşarak içindekileri anlatamazsın da
dudaklarından kelimeler parmaklarına oradan da yazıya akar ya.........
işte o zamanlar................
ruhum uçsuz bucaksız gezer benim
ne varım ne yokum kah burdayım kah ordayım
mutluluğu da bilirim  acı çekmeyi de
sevmeyi de bilirim nefret etmeyi de
kırıldıklarım da olur kırdıklarım da
kin tutmam kimseye ama unutmam kırılma noktalarımı
intikam nedir bilmem ama bazen affetmeyi de beceremem
en sevmediğim şey özür dilemek hata yapmak istemem o yüzden
üzenlerden uzak durmaya çalışırım dostlarıma uzak olsam bile hep yakınım
sevdiklerime değer veririm ama gösteremeyebilirim
yazılarımda belki biraz delişmen biraz asi biraz da özgür ruhlu
kırıldığımda ,sıkıldığımda,öfkemde,hayattan yorulduğumda
dile getirmek istediklerimi konuşarak anlatamadığımda yazarım
bazen doğru gelir insanlara bazen yanlış
ama ben kendime yazarım kendime okurum  kendime gülerim
kendimle barışığım anlaşırım
bazen içimle savaşır ,kavgalar ederim ama bir yerde uzlaşırım
hayatı, yaşamayı,okumayı,gezmeyi severim
böyle biri işte bahar dalları tam bir bahar kadını
kırılgan ama sağlam, zorluklardan yılmayan ,hayata sıkı sıkı sarılan
eşiyle can yoldaşı olan,gözleri ile anlaşan
birbirileri için su gibi vazgeçilmez olan
ve hayat ışıkları çocuklarıyla bir bütün olan,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Hiç yorum yok: