Saatine baktı sevdiği kadın geç kalmıştı yine,içinden homurdandı ve kızmaya başladı.Birden hava bulutlanmaya başladı ,bulutlar güneşi kapadı,kulaklarında bir uğultu ıslık çalmaya başladı.Çıkan fırtına denizi yavaş yavaş kabartmaya başladı.Rüzgarla dalgalar kıyıya vuruyor her uçuşan damla tekrar denize dönebilmek için çabalıyordu.Deniz ise her kaybettiği damlacığı geri alabilmek için hırçınlaşıyordu.Ama nafile her yiten şey gibi geriye dönemiyor ,her bir parçası sağa sola savruluyordu.Denizle rüzgarın savaşı aşk gibi dalgaları dans ettirse de denizden hep bir parça koparıyordu.Ben de mi böyle yapıyorum ay ışığıma dedi?
O ilk tanıdığımdaki gülen gözler bana bazen öfkeyle bakıyor,bazen benimle hiç konuşmuyor bazen de dili olur dese de gözleri başka çarem yok der gibi bakıyor.Ben ne yapıyorum dedi ,ben O'nu kendi mutlu olduğum şekilde yaşatmaya mahkum ediyorum.Oysa mutlu olan benim O ise hep bana tabi oluyor.Kendine daha çok kızdı.Ben de tıpkı bu fırtına gibiyim dedi sakin sevdiğimi hırçınlaştırıyorum.Çayından son yudumu alırken dalgalı denize üzgün üzgün baktı.Ben böyle yapmamalıyım ,gerektiğinde sakin bir liman olmalıyım dedi.